Yurtdışında işletme kurmak, globalleşen dünyada işini büyütmek, farklı pazarlara açılmak ve daha avantajlı bir vergi sisteminden yararlanmak isteyen girişimciler için önemli bir stratejik adımdır. Birçok ülke, yabancı yatırımcıları çekmek için düşük vergi oranları, hızlı şirket kurulum süreçleri, teşvik programları ve oturum izni fırsatları sunmaktadır. Bu nedenle doğru planlama yapıldığında yurtdışında işletme kurmak hem ticari hem de kişisel anlamda büyük avantaj sağlar.
İşletme kurma sürecinin ilk aşaması doğru ülkeyi seçmektir. Her ülkenin girişimciler için sunduğu avantajlar ve bürokratik süreçler farklıdır. Avrupa ülkeleri oturum izni ve vergi avantajlarıyla öne çıkarken; Amerika geniş pazar yapısı ve marka prestiji sunar. Dubai gibi ülkeler sıfıra yakın vergi oranlarıyla, Estonya ve İrlanda gibi ülkeler ise dijital girişimciler için modern altyapılarıyla dikkat çeker.
Yurtdışında işletme kurmak için temel olarak şu belgelere ihtiyaç duyulur:
– Pasaport
– Şirket adı ve faaliyet konusu
– Adres beyanı
– Kurucu/ortak bilgileri
– Sermaye beyanı
– Vergi numarası başvurusu
– Banka hesabı açılış evrakları
– Ülkeye göre tercüme ve apostil işlemleri
Bu belgeler ülkeye göre değişmekle birlikte, doğru hazırlanması sürecin hızlanmasını sağlar. Bazı ülkelerde kurulum tamamen online gerçekleştirilebilirken, bazı ülkelerde noterde imza atmak veya fiziksel olarak bulunmak gerekebilir.
Yurtdışında işletme kurmanın en büyük avantajlarından biri vergi avantajlarıdır. Estonya’da dağıtılmayan kârlar vergilendirilmez; Portekiz’de NHR sistemiyle bazı gelir türlerinde düşük oranlar uygulanır; İrlanda teknoloji şirketleri için düşük kurumlar vergisi sunar; Dubai gibi bölgelerde ise şirketler için neredeyse sıfıra yakın vergi oranları bulunur. Bu avantajlar işletmenin yıllık maliyetlerini ciddi şekilde düşürebilir.
Bir diğer önemli avantaj oturum izni fırsatıdır. Birçok ülke, kendi sınırları içinde işletme kuran girişimcilere oturum izni sağlar. İspanya ve Portekiz D2 girişimci vizeleri, Almanya serbest meslek oturumu ve Hollanda start-up oturumu bu örneklerden bazılarıdır. Bu vizeler hem girişimciye hem de ailesine uzun vadeli ikamet hakkı tanır ve vatandaşlığa giden yolu açar.
Yurtdışında işletme kurmak aynı zamanda küresel bir marka oluşturmak için büyük avantaj sağlar. Avrupa veya ABD merkezli bir işletme, uluslararası müşterilerden daha hızlı güven kazanır, daha yüksek fiyat politikaları uygulayabilir ve daha geniş bir tedarik ağına erişebilir. Bu durum özellikle e-ticaret, danışmanlık, yazılım ve dijital hizmet sağlayıcıları için büyük fırsatlar yaratır.
Kurulum sonrası süreçler de oldukça önemlidir. Muhasebe kayıtları, yıllık raporlamalar, vergi beyanları, banka işlemleri, çalışan sözleşmeleri ve yerel düzenlemelere uyum profesyonel bir şekilde yürütülmelidir. Bu adımlar doğru yönetildiğinde işletme sağlam bir temelde ilerler.
Schengate olarak yurtdışında işletme kurmak isteyen girişimcilere kapsamlı danışmanlık sağlıyoruz. Hangi ülkenin iş modelinize uygun olduğunu analiz ediyor, resmi evrakları hazırlıyor, şirket kurulumunu tamamlıyor, banka hesabı açılışından oturum izni başvurusuna kadar tüm süreçleri sizin adınıza yönetiyoruz. Amacımız, global bir iş kurarken hem mali hem de operasyonel açıdan en doğru adımları atmanıza destek olmaktır.