Avrupa vatandaşlık süreci, Avrupa’da kalıcı bir yaşam kurmak, çalışma özgürlüğü elde etmek, Schengen bölgesinde serbest seyahat edebilmek ve uzun vadeli güvenli bir gelecek planlamak isteyen pek çok kişinin hedeflediği bir süreçtir. Her Avrupa ülkesi kendi vatandaşlık yasalarını uygular, bu nedenle vatandaşlık alma yolları, bekleme süreleri ve başvuru şartları ülkeye göre değişiklik gösterir. Ancak genel hatlarıyla Avrupa’da vatandaşlık elde etmenin birkaç temel yolu bulunmaktadır.
Avrupa vatandaşlık sürecinin en bilinen yolu uzun süreli oturum sonrasında vatandaşlık başvurusu yapmaktır. Avrupa ülkelerinin büyük kısmı, 5 yıl veya daha uzun süre kesintisiz oturum iznine sahip olan kişilere vatandaşlık başvurusu hakkı tanır. Almanya ve Portekiz genellikle 5 yıl, İspanya Latin Amerika ülkeleri için 2 yıl, diğer başvuru sahipleri için 10 yıl şartı uygularken, Hollanda çoğu başvuru sahibinden 5 yıl ikamet ister. Bu oturum sürecinde kişinin ülkeye uyum sağlaması, vergi mükellefi olması ve kamu güvenliğini tehdit etmeyen bir geçmişe sahip olması önemlidir.
Bir diğer vatandaşlık yolu çalışma ve Blue Card statüsüdür. Özellikle AB Mavi Kart (EU Blue Card) sahibi olan kişiler, belirli bir süre çalıştıktan ve ülkede yaşamaya devam ettikten sonra vatandaşlık başvurusu yapabilir. Blue Card sahipleri için süreç genellikle daha hızlı ilerler ve yüksek nitelikli çalışan olmaları sebebiyle değerlendirme kriterleri avantajlıdır.
Avrupa’da vatandaşlık almanın bir diğer yolu evlilik yoluyla vatandaşlıktır. Bir Avrupa Birliği vatandaşıyla evlilik, çoğu ülkede vatandaşlık sürecini hızlandırır ancak evlilik tek başına otomatik vatandaşlık sağlamaz. Çiftin belirli bir süre birlikte yaşaması, resmi evlilik birliğinin gerçek ve sürdürülebilir olduğunun kanıtlanması ve gerekli evrakların sunulması gerekir.
Yatırım yoluyla vatandaşlık ise Malta gibi bazı ülkelerde mümkündür. Belirli bir yatırım tutarını veya devlet katkı programını karşılayan başvuru sahipleri hızlandırılmış yolla vatandaşlık elde edebilir. Bununla birlikte yatırım programlarının şartları oldukça yüksek maliyet gerektirir ve her ülke tarafından sunulmaz.
Soy bağı yoluyla vatandaşlık da Avrupa’da sıkça kullanılan bir yöntemdir. İtalya, İspanya, Portekiz ve bazı Balkan ülkeleri, aile geçmişinde vatandaşlık bağı bulunan kişilere daha hızlı ve kolay vatandaşlık imkânı sunabilir. Bu süreç “jus sanguinis” olarak bilinir ve aile tarihi belgeleriyle desteklenmelidir.
Vatandaşlık başvurularında en önemli kriterlerden biri ülkeye entegrasyon düzeyidir. Birçok ülke başvuru sahiplerinden dil yeterliliği, toplumsal uyum, vergi uyumu, temiz adli sicil ve kamu düzenine uygun yaşam beklentisi ister. Bazı ülkelerde vatandaşlık sınavı bulunur ve bu sınavda ülke tarihi, temel hukuk düzeni ve toplumsal yapıya dair sorular yer alır.
Avrupa vatandaşlığı, yalnızca bir kimlik belgesi kazanmak değildir; aynı zamanda Avrupa Birliği içinde serbest dolaşım, çalışma hakkı, yatırım özgürlüğü, eğitim ve sağlık haklarına erişim gibi geniş kapsamlı avantajlar sunar. Ayrıca AB vatandaşları dünya genelinde güçlü pasaport avantajlarından yararlanır ve birçok ülkeye vizesiz seyahat edebilir.
Schengate olarak Avrupa vatandaşlık süreçlerinde başvuru sahiplerine uçtan uca danışmanlık sağlıyoruz. Uygun vatandaşlık yolunu belirliyor, gerekli evrakları hazırlıyor, başvuru sürecini yönetiyor ve tüm aşamaları doğru şekilde ilerletmenize yardımcı oluyoruz. Amacımız, Avrupa’da kalıcı bir gelecek kurmak isteyen herkes için süreci mümkün olan en güvenli ve en hızlı hale getirmektir.