Yurt dışına taşınmak, oturum izni almak veya dijital göçebe olarak uzun süreli bir yaşam planlamak isteyen kişiler için en önemli sorulardan biri “Hangi ülkeye başvurmalıyım?” sorusudur. Avrupa ülkelerinin her biri farklı avantajlar, farklı kriterler ve farklı yaşam koşulları sunar. Gelir şartı, şirket kurma kolaylığı, yaşam maliyetleri, vergi oranları ve oturum süreci gibi birçok faktör ülke seçiminde kritik rol oynar. Doğru ülkeyi seçmek, hem başvurunun daha kolay onaylanmasını hem de yeni hayata adaptasyonun sorunsuz olmasını sağlar.
İspanya, özellikle dijital göçebeler için en popüler seçeneklerden biridir. İspanya dijital göçebe vizesi, gelir şartını karşılayan uzaktan çalışanlar için oldukça uygun bir model sunar. Barselona, Valencia ve Malaga gibi şehirler güçlü internet altyapısı, geniş expat toplulukları ve yüksek yaşam kalitesi ile öne çıkar. İspanya’nın avantajlarından biri, sağlık sistemi ve sosyal yaşam standartlarının yüksek olmasıdır. Ayrıca iklim koşulları yıl boyunca konforlu bir yaşam sunar. Tek dezavantajı, büyük şehirlerde yaşam maliyetlerinin bazı ülkelere göre daha yüksek olmasıdır.
Portekiz ise hem şirket kurmak hem dijital göçebe vizesi almak isteyenler için en esnek ülkelerden biridir. D7 ve D8 vize modelleri gelir tabanlı olup, pasif gelir veya uzaktan çalışma sistemi üzerine kuruludur. Portekiz’in en önemli avantajı düşük yaşam maliyetleri ve yabancı dostu göçmen politikalarıdır. Lizbon, Porto ve Madeira dijital göçebelerin yoğun olarak tercih ettiği merkezlerdir. Vergi avantajları, özellikle NHR (Non-Habitual Resident) sistemi, belirli meslek grupları için oldukça cazip fırsatlar sunar.
Almanya ise daha çok profesyonel çalışanlar, mühendisler, yazılımcılar ve freelance uzmanlar tarafından tercih edilir. Almanya’nın Blue Card ve Freiberufler vizeleri oldukça güçlü oturum modelleridir. Ancak Almanya diğer ülkelere göre daha yüksek belge gereksinimine sahiptir. Gelir kanıtı, diploma denkliği ve mesleki yeterlilik gibi kriterler daha sıkı şekilde incelenir. Buna karşın Almanya, dünyanın en güçlü sosyal güvenlik ve sağlık sistemlerinden birine sahip olmasıyla uzun vadeli yaşam planları için ideal bir ülkedir.
Litvanya ise hızlı oturum süreci ve uygun şirket kurma maliyetleriyle son yıllarda dikkat çeken ülkelerden biridir. Küçük işletmeler ve girişimciler için son derece uygun bir yapı sunar. Şirket kurulum süreçleri hızlıdır, vergi oranları düşüktür ve başvurular genellikle kısa sürede sonuçlanır. Litvanya’nın dezavantajı ise diğer Avrupa ülkelerine göre daha küçük bir ekonomik pazar sunmasıdır. Buna karşın Avrupa Birliği üyesi olması sayesinde uzun vadeli oturum avantajı sağlar.
Ülke seçiminde dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri gelir modeliniz ve mesleğinizdir. Uzaktan çalışan bir yazılımcı için İspanya veya Portekiz son derece uygunken, mühendisler ve akademik meslek grupları için Almanya daha ideal olabilir. Girişimciler veya düşük maliyetle şirket kurmak isteyenler Litvanya’yı tercih edebilir. Sağlık sistemi, yaşam maliyeti, dil, iklim, topluluk yapısı ve vize sürecindeki esneklik de seçim yaparken mutlaka değerlendirilmelidir.
Ayrıca başvuru sürecinin zorluk derecesi her ülkede farklıdır. Portekiz ve İspanya süreç olarak daha esnek ve kullanıcı dostuyken, Almanya daha formal ve belge odaklıdır. Litvanya ise hız açısından avantajlıdır. En iyi sonucu almak için başvuru sahibinin profili, gelir durumu, mesleği, taşınma amacı ve uzun vadeli planları detaylı şekilde analiz edilmelidir.
Schengate olarak farklı ülkelere yapılan oturum izni, çalışma izni, dijital göçebe vizesi ve şirket kurulum süreçlerini tüm detaylarıyla karşılaştırarak danışanlarımız için en doğru ülkeyi belirliyoruz. Kişisel profilinize en uygun ülkeyi seçmenize yardımcı oluyor, tüm belge yönetimini profesyonel olarak sizin adınıza yürütüyoruz.