Gerekli evrakların bu kadar kolay olmasının nedeni, dijital göçmen vizelerinin klasik AB oturum programlarından tamamen farklı bir mantıkla tasarlanmış olmasıdır; çünkü bu vizelerde amaç yatırım, büyük sermaye veya banka blokesi değil, yalnızca başvuranın uzaktan çalışarak kendi geçimini sağlayabileceğini kanıtlamasıdır.
Bu nedenle istenen belgeler uzun listeler, karmaşık formlar veya yüzlerce sayfalık dosyalar yerine, gelir ve mesleki uyumu kanıtlayan sade dokümanlardan oluşur.
Gerekli evrakların kolay olması aslında süreç yönetimini hızlandırmak için oluşturulmuş bilinçli bir politika değişikliğidir.
İspanya, Portekiz ve belirli AB ülkeleri dijital çalışanları ve teknoloji profesyonellerini ülkeye çekmek istediği için evrak talebini minimumda tutar.
Bu yaklaşım klasik oturum vizelerinden büyük ölçüde farklıdır; örneğin yatırım vizelerinde banka blokesi, sabit sermaye, gayrimenkul sözleşmeleri gibi ağır dosyalar gerekirken dijital göçmen vizelerinde bunların hiçbiri yoktur.
Gerekli evraklar temelde üç bölümde toplanır: gelir kanıtı, mesleki tecrübe ve kimlik–hukuki belgeler.
Gelir kanıtı için maaş bordrosu, fatura veya sözleşme yeterlidir.
Mesleki tecrübe için CV, iş geçmişi veya referans belgeleri sunulur.
Kimlik–hukuki belgelerde ise pasaport, sabıka kaydı ve sağlık sigortası gibi standart evraklar bulunur.
Bu basitlik, sürecin hem anlaşılır hem uygulanabilir olmasını sağlar.
Gerekli evrakların kolay görülmesinin bir diğer nedeni, belgelerin içerik açısından net ama hacim açısından küçük olmasıdır.
AB ülkeleri belgeleri uzunluklarına göre değil, doğruluğuna göre değerlendirir.
Bu nedenle birkaç sayfalık bir belge, doğru hazırlanmışsa 100 sayfalık bir dosyadan daha değerlidir.
Örneğin 3 aylık banka dökümü, işveren mektubu, SGK hizmet dökümü ve gelir sözleşmesi çoğu zaman başvurunun omurgasını oluşturmak için yeterlidir.
Gerekli evrakların kolay olmasının en büyük avantajı, başvuru sürecinin tamamen kontrol edilebilir hale gelmesidir.
Karmaşık yatırım vizelerinde olduğu gibi aylar süren belge toplama süreçleri yoktur.
Gayrimenkul alımı gerekmez, bilanço sunmak gerekmez, yüksek mevduat şartı yoktur.
Bunların olmaması yalnızca maliyeti düşürmekle kalmaz, başvuru riskini de dramatik biçimde azaltır.
Gerekli evraklar kolay olsa da; bu belgelerin doğru formatta, doğru sırada ve doğru mantıkla hazırlanması kritik öneme sahiptir.
AB ülkeleri evrak sayısından çok evrak tutarlılığına bakar.
Gelir belgesi ile banka dökümü uyumsuzsa, SGK kaydı ile iş tanımı örtüşmüyorsa veya fatura–sözleşme tarihlerinde tutarsızlık varsa ret kararı gelebilir.
Bu nedenle evrak kolay gibi görünse de profesyonelce hazırlanmadığında süreç kolaylık avantajını kaybeder.
Gerekli evrakların sade olması, Schengate gibi profesyonel ekiplerin süreci 40 günlük bir plan içinde hızlıca toparlamasına olanak tanır.
Tüm çeviri–apostil, gelir optimizasyonu, banka hareketi düzeni ve mesleki uyum tek merkezden yönetilerek başvuru dosyası AB standartlarına uygun hale getirilir.
Sonuç olarak:
Gerekli evraklar kolaydır çünkü bu vize türleri hızlı başvuru ve düşük maliyet prensibine göre tasarlanmıştır; ancak bu sadelik doğru sunulmadığı sürece bir avantaj olmaktan çıkar.