Almanya danışmanlık hizmeti, Avrupa’nın en karmaşık, en teknik ve en disiplinli oturum sistemlerinden birine başvuru yapacak kişilere özel olarak tasarlanmış profesyonel bir yönlendirme sürecidir; çünkü Almanya’nın vize süreçleri diğer AB ülkelerine göre daha kapsamlı evrak, daha yüksek doğrulama hassasiyeti ve daha sıkı uyum kriterleri içerir.
Bu nedenle doğru danışmanlık olmadan yapılan Almanya başvuruları çoğu zaman ya gecikir ya da reddedilir.
Almanya danışmanlığı gerektiren en önemli konu, ülkenin oturum modellerinin çok çeşitli ve kapsamlı olmasıdır.
Almanya’da uzun süreli oturum almak isteyen kişilerin başvurabileceği birçok kategori bulunur:
– Nitelikli işçi vizesi (Qualified Worker Visa)
– Mavi Kart (EU Blue Card)
– Yazılımcı vizesi / BT uzmanı oturumu
– Freelancer vizesi (Selbständigkeit)
– Şirket kurma vizesi
– Aile birleşimi
– Öğrenci oturumu
– Araştırma–akademik vizeler
Bu kategorilerin her biri farklı evrak, farklı gelir şartı, farklı değerlendirme kriteri ve farklı randevu sistemi gerektirir.
Bu çeşitlilik profesyonel yönlendirme olmadan başvuran kişiler için büyük risk oluşturur.
Almanya’nın başvuru sisteminin diğer Avrupa ülkelerinden daha zor olmasının nedeni, evrakların ‘derinlemesine’ incelenmesidir.
Almanya konsolosluğu şunlara olağanüstü hassasiyet gösterir:
– Mesleki tecrübenin kanıtlanması
– Diplomaların denkliği (Anerkennung)
– Gelir–iş teklifi uyumu
– Faturaların veya sözleşmelerin doğruluğu
– Banka hareketlerinin tutarlılığı
– Almanya’daki yaşam planının gerçekçi olması
– Çalışma izni gereksinimlerinin karşılanması
Özellikle freelancer başvuruları ve yazılımcı vizeleri sıkı incelemeden geçer.
Almanya danışmanlığının en kritik aşaması, doğru kategori seçiminin yapılmasıdır.
Yanlış vize türünden yapılan başvurular Almanya’da reddin en yaygın nedenidir.
Örneğin:
– Yazılımcı olup Mavi Kart yerine yanlış kategoriye başvurmak
– Freelancer olup şirket kurma oturumuna yönlendirilmek
– Aile birleşiminde eksik evrak sunmak
– Gelir modeli uzaktan çalışmaya uygun olduğu halde klasik çalışma vizesi seçmek
Bu hatalar süreci aylarca uzatır.
Schengate bu noktada başvuru sahibinin mesleğini, gelir modelini, eğitimini ve planını analiz ederek Almanya için doğru kategoriyi belirler.
Almanya danışmanlığında en büyük avantaj, evrakların Alman mevzuatına göre yeniden düzenlenmesidir.
Almanya, belgelerde şunları arar:
– Belgenin resmi olması
– Belgenin mantıksal bütünlük taşıması
– Belgeler arası tarih uyumu
– Gelir–vergi–banka uyumu
– Çalışma modelinin Almanya’da geçerli olması
– Gerekirse çeviri ve noter tasdiki
Bu nedenle evrakların Almanya kriterlerine göre optimize edilmesi başvurunun kaderini belirler.
Almanya’da dijital göçmenlik, İspanya kadar hızlı değildir fakat doğru hazırlanmış bir dosya ile süreç son derece güvenli ilerler.
Özellikle aşağıdaki gruplar Almanya’da çok güçlü başvuru profili oluşturur:
– Yazılımcılar
– Veri analistleri
– BT uzmanları
– Yapay zekâ ve siber güvenlik uzmanları
– Grafik ve UX/UI tasarımcıları
– Danışmanlık hizmeti veren profesyoneller
– Yabancı firma sözleşmeli çalışanlar
Bu mesleklerde Almanya ciddi bir açık yaşadığı için Schengate danışmanlığıyla süreç hızlanır.
Almanya danışmanlığı yalnızca başvuru öncesi değil, başvuru sonrası taşınma planını da kapsar.
Almanya’da taşınma sonrası süreçler:
– Anmeldung (adres kaydı)
– Vergi numarası (Steuernummer)
– Banka hesabı açılışı
– Sağlık sigortası kayıtları
– Yabancılar dairesi (Ausländerbehörde) süreçleri
– İşe başlama ve sözleşme aktivasyonu
Her bir adım profesyonel yönlendirme gerektirir çünkü Almanya bu konularda katı ve prosedür odaklıdır.
Almanya danışmanlığının temel amacı, bu zor ve karmaşık sistemi başvuru sahibi için hızlı, düzenli ve risksiz hale getirmektir.
Schengate’in uzmanlık modeli burada devreye girer:
– Doğru kategori seçimi
– Evrak–gelir uyumu
– Mesleki doğrulama
– Çeviri–denklik süreçleri
– Randevu planlaması
– Taşınma sonrası entegrasyon
tek bir merkezden profesyonelce yönetilir.
Almanya’ya doğru başvuru = yüksek onay oranı + minimum risk + planlı taşınma.