Oturum izni başvurusu, yurt dışında yaşamak isteyen herkes için en kritik aşamalardan biridir. Başvuru süreci doğru yönetilmediğinde, eksik veya hatalı belgeler sunulduğunda ya da bilgi uyumsuzlukları olduğunda ret kararıyla karşılaşmak oldukça yaygındır. Ülkelerin kriterleri farklı olsa da oturum izni başvurularında dikkat edilmesi gereken temel kurallar benzerdir. Bu kuralların tamamına uyulduğunda başvuru süreci hem hızlı hem de sorunsuz ilerler.
Oturum izni başvurusunda en önemli nokta gelir ve finansal yeterliliğin doğru kanıtlanmasıdır. Konsolosluklar başvuran kişinin yaşamını ülkede sürdürebileceğini görmek ister. Bu nedenle banka hesap dökümleri, düzenli gelir belgeleri, maaş bordroları veya serbest çalışanlar için fatura ve müşteri sözleşmeleri eksiksiz sunulmalıdır. Hesapta sonradan eklenmiş yüksek meblağlar, tutarsız hareketler veya düzensiz gelir akışı risk oluşturabilir.
Bir diğer önemli konu konaklama kanıtıdır. Birçok ülke, başvuru sahibinin nerede kalacağını bilmek ister. Uzun dönem kira sözleşmesi, ev sahibi tarafından verilen konfirmasyon yazısı veya otel/airbnb rezervasyonları başvuruyu destekler. Bazı ülkelerde adres kaydı oturum kartının düzenlenmesi için zorunludur, bu nedenle konaklama belgesinin güvenilir bir kaynaktan alınması önemlidir.
Oturum izni başvurularının olmazsa olmaz belgelerinden biri sağlık sigortasıdır. Sigortanın ülke şartlarına uygun olması, tüm kapsamları karşılaması ve oturum süresini kapsaması gerekir. Schengen ülkelerinde genellikle en az 30.000 € teminatlı sağlık sigortası zorunludur. Uzun dönem oturum kartı başvurularında ise özel sağlık sigortası talep edilir.
Adli sicil kaydı da başvurunun en hassas noktalarından biridir. Başvuru sahibinin temiz bir sabıka kaydına sahip olması beklenir. Belgenin hem aslı hem de apostilli ve tercümeli versiyonu sunulmalıdır. Son 5 yıl içinde yaşanan tüm ülkelerden adli sicil belgesi talep edilebilir; bu nedenle belgelerin eksiksiz olması başvurunun güvenilirliğini artırır.
Pasaport geçerlilik süresi genellikle gözden kaçan ama kritik olan bir noktadır. Birçok ülke pasaportun en az 1–2 yıl geçerliliği olmasını ister. Yıpranmış, hasar görmüş veya sayfaları eksik pasaportlarla başvuru yapmak reddedilme ihtimalini yükseltir.
Başvuru sırasında sunulan tüm belgelerde bilgi tutarlılığı büyük önem taşır. İş sözleşmesi, banka dökümleri, kira sözleşmesi, seyahat geçmişi ve başvuru formundaki bilgilerin birbirine uyumlu olması gerekir. En ufak bir çelişki bile “güvenilirlik” açısından risk oluşturur.
Başvurunun reddedilmesine neden olan hatalardan biri de amaç ile vize/oturum türünün uyuşmamasıdır. Örneğin serbest çalışan bir kişinin turistik vizeyle uzun süre kalmaya çalışması veya dijital göçebe şartlarını karşılamayan bir kişinin digital nomad vizesine başvurması olumsuz sonuçlanabilir. Bu nedenle başvuru sahibinin amaçlarına en uygun oturum türünü seçmesi gerekir.
Ayrıca oturum izni başvurularında belge formatı da son derece önemlidir. Belgelerin renkli taranmış olması, okunabilir olması, apostil ve tercüme şartlarına uygun olması sürecin başarısını etkiler. Özellikle finansal belgelerin orijinal formatta sunulması ve bankadan imza-kaşeli şekilde alınması büyük avantaj sağlar.
Zamanlama da başvurunun kilit noktalarından biridir. Birçok ülke başvuruların en geç oturum bitişinden 30 gün önce yapılmasını ister. Geç başvurular, eksik belgeler veya sınırlı randevu bulunması durumları süreci uzatabilir.
Schengate olarak oturum izni almak isteyen danışanlarımıza tüm süreçte profesyonel rehberlik sağlıyoruz. Gerekli belgelerin kontrolünden başvuru hazırlığına, doğru oturum türünün seçilmesinden randevu takibine kadar sürecin her adımını eksiksiz şekilde yöneterek başvurunun en yüksek başarı oranına ulaşmasını sağlıyoruz.